Try to tell me what I shouldn't do
-yapmaman gerekenleri söylemeye çalışıyorsun
You should know by now,
-şimdiye kadar bilmen gerekiyordu
I won't listen to you
-seni dinlemeyeceğim
Walk around with my hands up in the air
-ellerimi kaldırıp havada geziyorum
Cause I don't care
-çünkü takmıyorum
�Cause I'm alright, I'm fine
-çünkü iyiyim ,rahatım
Just freak out, let it go
-sadece onu çılgına döndür ve gitmesine izin ver
I'm gonna live my life
-hayatımı yaşayacağım
I can't ever run and hide
-hiç kaçamadım ve saklanamadım
I won't compromise
-uzlaşmayacağım
�Cause I'll never know
-çünkü asla tanımayacağım
I'm gonna close my eyes
-gözlerimi kapatacağım
I can't watch the time go by
-zamanın geçtiğini izleyemem
I won't keep it inside
-onu içerde tutmayacağım
Freak out, let it go
-çılgına döndür ve gitmesine izin ver
Just freak out, let it go
-sadece onu çılgına döndür ve gitmesine izin ver
You don't always have to do everything right
-daima herşeyi doğru yapmak zorunda değilsin
Stand up for yourself
-kendin ayağa kalk
And put up a fight
-ve bir mücadele et
walk around with your hands up in the air
-ellerini havaya kaldır ve dolaş
Like you don't care
-takmıyormuş gibi
Cause I'm alright, I'm fine
-çünkü iyiyim ,rahatım
Just freak out, let it go
-sadece onu çılgına döndür ve gitmesine izin ver
I'm gonna live my life
-hayatımı yaşayacağım
I can't ever run and hide
-hiç kaçamadım ve saklanamadım
I won't compromise
-uzlaşmayacağım
Cause I'll never know
-çünkü asla tanımayacağım
I'm gonna close my eyes
-gözlerimi kapatacağım
I can't watch the time go by
-zamanın geçtiğini izleyemem
I won't keep it inside
-onu içerde tutmayacağım
Freak out, let it go
-çılgına döndür ve gitmesine izin ver
On my own
-benim üstümde
Let it go
-gitmesine izin ver
Yeah, yeah, yeah
-evet, evet, evet
Just let me live my life
-sadece hayatımı yaşamama izin ver
I can't ever run and hide
-hiç kaçmadım ve saklanmadım
I won't compromise
-uzlaşmayacağım
Cause I'll never know
-çünkü hiç tanımayacağım
I'm gonna close my eyes
-gözlerimi kapatacağım
I can't watch the time go by
-zamanın geçtiğini izleyemem
I won't keep it inside
-onu içerde tutmayacağım
Freak out, let it go
-çılgına döndür ve gitmesine izin ver
Gonna freak out, let it go
-çılgına döndürüp gitmesine izin vereceğim
Gonna freak out, let it go
-çılgına döndürüp gitmesine izin vereceğim